ѕ¢мσg ѕιтєѕιηє нσѕ gєℓ∂ιηιz İyi KeyifLeR
  KAYIT VE FORUM
 
=> Daha kayıt olmadın mı?

!DAHA KAYIT OLMADIMA TIKLAYIN KAYITINIZI YAPIN!

KAYIT VE FORUM - Siir

Burdasın:
KAYIT VE FORUM => SiirLer.. => Siir

<-Geri

 1 

Devam->


ScmoG_Admin
(şimdiye kadar 9 posta)
24.11.2008 20:33[alıntı yap]
Ölüme Yakın

Akşamüstüne doğru, kış vakti;
Bir hasta odasının penceresinde;
Yalnız bende değil yalnızlık hali;
Deniz de karanlık, gökyüzü de;
Bir acaip, kuşların hali.

Bakma fakirmişim, kimsesizmişim;
-Akşamüstüne doğru, kış vakti-
Benim de sevdalar geçti başımdan.
Şöhretmiş, kadınmış, para hırsıymış;
Zamanla anlıyor insan dünyayı.

Ölürüz diye üzülüyoruz?
Ne ettik, ne gördük şu fani dünyada
Kötülükten gayrı?

Ölünce kirlerimizden temizlenir,
Ölünce biz de iyi adam oluruz;
Şöhretmiş, kadınmış, para hırsıymış,
Hepsini unuturuz.




kıskandım
bir gün çok sevdim
ama haber vermeden kaçtım
onu çok özlemiştim ki
ona gitmeye karar verdim

bir gün tüm engelleri
aşıp yanına gittim
onu gizlice izledim
bir bankta bir adamla oturuyordu

adamın omuzuna başını yaslamış
beni ona anlatıyordu
çok kıskandım
ama adamı degil anlattıgı beni kıskandım






HAYAT
Hayat;

Kimi sevdiğin ve kimi incittiğindir.
Kendin için neler hissettiğindir.
Güven, mutluluk, şefkattir.
Arkadaşlarına destek olmak ve nefretin yerine sevgiyi koymaktır.

Hayat;
Kıskançlığı yenmek, önemsemeyi öğrenmek ve güven geliştirmektir.
Ne dediğin ve ne demek istediğindir.
İnsanların sahip olduklarını değil,
kendilerini olduğu gibi görmektir.
Her şeyden önemlisi hayatı, başkalarının hayatını olumlu yönde
etkilemek için kullanmayı seçmektir.

İşte hayat bu seçimden ibarettir.
İnsanların en acizi dost edinemeyen,
ondan daha acizi ise dost kaybedendir.







ÖLÜRÜM
AĞIR AĞIR GİDEN BİR KARINCAYA
SORMUŞLAR
NEREYE GİDİYORSUN DİYE
UZAKTAKİ SEVDAMI BULMAYA
GİDİYORUM DEMİŞ
SEN O BACAKLARLA ZOR GİDERSIN DEMİŞLER
OLSUN SEVDAMA VARAMASAMDA
SEVDAMIN YOLUNA ÖLÜRÜM



KOVULURSUN
kovulursun

Gözyaşın derya olur
İçinde sen boğulursun
Yüreğin ateş olur
Onunla sen kavrulursun

Her zaman çalamazsın
Bir gün sen soyulursun
Kurduğun bu düzenden
Bir gün sen kovulursun





Sen İstanbul musun
Sen İstanbulmusun ki, kalbinin fethi bu kadar zor,
Unutma da fethedildi, bilmiyorsan tarihe sor,
Naz etme, bırak artık inadı, kalbimde olmadan kor,
Ben bu kadar yaklaştım, birazda sen kendini yor.

Sen İstanbul musun ki fetih için Fatihi arıyorsun,
Ben Fatih oldum, dayandım surlarına yanıyorsun,
Şimdi içinden çok zor, nasıl fetheder diye soruyorsun,
Sen rüyadasın, uyan artık, kendini İstanbul sanıyorsun.

Sen İstanbulmusun ki, bu kadar çok direniyorsun,
İstanbul bile dayanamadı Fatihe bunu biliyorsun,
Direnme boşuna, çaresi yok, kendini kandırıyorsun,
Sen İstanbul değilsin ama, biliyorum sende seviyorsun.





SORMASINLAR
Mecnuna Leyla sorulduğunda
Ferhata Şirin sorulduğunda
Bülbüle gül sorulduğunda
Bana seni sormasınlar

Kıyamet günü geldiğinde
Hesaplar sorulduğunda
Terazin dengede olduğunda
Bana seni sormasınlar




ÖMÜR DEDİĞİMİZ ŞEY
ÖMÜR DEDİĞİMİZ ŞEY

HAYAT,
DÜNYAYA GELMEKTEN İBARETSE
DÜNYAYA GELMEK,
NEFES ALMAK,YEMEK İÇMEK DEĞİL
GÜLMEK,MUTLUCA YAŞAMAK KADAR
HÜZÜNLERE DE KUCAK AÇMALI İNSAN
TÜM BENLİĞİNCE KEDERLERİ DE YAŞAMALI
DİMDİK AYAKTA KALABİLMEK İÇİN
DALGAYA EĞİLMEK DEĞİL,
ÜSTÜNDEN GEÇMELİ,
MERTÇE YAŞAMALI ACILARI OLGUNLAŞMAK İÇİN
BÜKMEDEN BOYNUNU SERT ESEN RÜZGARDA
KIRMAMAK İÇİN DALLARINI,
UMUT VERMELİ ÇEVRESİNE,
İÇİ BURUK OLSA DA
HAYATIN KANI DOLAŞMALI DAMARLARINDA,
YAŞAMALI HİÇ ÖLMEYECEK GİBİ,
YAŞADIKLARINDAN ÖĞRENDİĞİ ŞEYLER OLMALI
ÖĞRETMELİ TÜM YAŞADIKLARINI
BÜYÜK YAŞAMALI,KABINDAN TAŞARCASINA
UMUT OLMALI,IŞIK SAÇMALI ETRAFINA
ÖZENİLEN OLMALI,
AKARSU DEĞİL,ÇAĞLAYAN GİBİ
HAYAT DENEN ARMAĞANI İYİ KORUMALI
ŞANLA,ŞEREFLE,
DÜN OLMAYACAK YAŞINTINDA
DAİMA ANI YAŞAMALI
PİŞMANLIKLAR DEĞİL
YAŞADIĞININ TADINA VARMALI
ÇÜNKÜ İNSAN BİR KERE DOĞAR,
ÖMÜR DEDİĞİMİZ ŞU KISA DÜNYADA...





Ben ile ölüm..
Sensin beni hayatta tutan..Sensin nefesimi veren..
Sen her an aklimda olan..Sensin her gece rüyalarimi tatliyan..

Dudaklarimda her kelime,sensin cümle...

Ellerimi tutan,beni hayatta,nefes ile besliyen sensin..

Simdi söyle birden bire bu ayrilik nerden cikti??

Ellerimi biraktin..

Hayatimi caldin..Nefesimi kestin..
Aklimi durdurdun...Hayallerimi sildin...

Rabbimin istegiyle yasiyorum..

Ben simdi ben degil..

Ben Azrail...



YALNIZLIK MISIN?
nicedir yok, kalbindeki yükle ineceğin bir durak
acıdan silinmiş kadın gölgeleri, yağmur,
sen, şehre posta arabalarının gelişini bekliyorsun
güneşi nerede unuttuğunuzu unutan kadını sayıklayarak,
kalabalığında unutulmamak için ormanın
yaprak döken çocuk, bir dal ama kenarda.


oradaki, ey kendine karışmayan hala yalnızlık mısın?


_yalnızım, çağrılmaya adım yeter mi?




BULAMADIM
BULAMADIM

Yıktın viran ettin gönül sarayım
Yerine koyacak taş bulamadım
Öyle bir gülüşle çekip gittinde
Haline ağlayacak yaş bulamadım

Beni bir derde salıp gittinde
Derdimi dökecek dost bulamadım
Öyle manasız sözler ettinde
Üstüne diyecek söz bulamadım

Kalbime hançeri sokup gittinde
Yarama basacak tuz bulamadım
Sevgiyi parayla satıp gittinde
Sana kul olacak kul bulamadım




İstemem
Bölemem canı canana
Bir can daha istemem
Sırtımda yüküm yeter
Bir dağ daha istemem

Alem güle boğulsa
Bir tek diken istemem
İstemem aşk yarası
Bir damla yaş istemem

Fani derki baki Hak'tır
Bu dünyadan dal istemem
Bu dünya köşkle dolsa
Bir baraka istemem



Çanakkale Şehidlerine

Şu Boğaz Harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi,

- Tepeden yol bularak geçmek için Marmaraya
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya,

Ne hayasızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde-gösterdiği vahşetle bu: bir Avrupalı

Dedirir-yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yahut kafesi!

Eski Dünya, Yeni Dünya bütün akvam-ı beşer
Kaynıyor kum gibi, tûfan gibi, mahşer mahşer.

Yedi iklimi cihanın duruyor karşında,
Osrtralyayla beraber bakıyorsun ; Kanada!

Çehreler başka, lisanlar, deriler rengarenk.
Sade bir hadise var ortada : Vahşetler denk.

Kimi Hindu, kimi Yamyam, kimi bilmem ne bela...
Hani tauna da zuldür bu rezil istila...

Ah o yirminci asır yok mu, o mahluk-i asil,
Ne kadar gözdesi mevcut ise hakkiyle sefil,

Kustu Mehmetçiğin aylarca durup karşısına;
Döktü karnındaki esrarı ! hayasızcasına,

Maske yırtılmasa hala bize affetti o yüz...
Medeniyet denilen kahbe, hakikat yüzsüz.

Sonra melundaki tahribe müvekkel esbab,
Öyle müthiş ki: Eder her biri bir mülkü harab.

Öteden saikalar parçalıyor afakı;
Beriden zelzeleler kaldırıyor amakı;

Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
Sönüyor göğsünün üstünde o aslan neferin.

Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam,
Atılan her lağımın yaktığı: Yüzlerce adam.

Ölüm indirmede gökler, ölü püskürtme de yer
O ne müthiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer...

Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,
Boşanır sırtlara, vadilere, sağnak sağnak.

Saçıyor zırha bürünmüş de o namerd eller,
Yıldırım yaylımı tufanlar, alevden seller.

Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,
Sürü halinde gezerken sayısız tayyare.

Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler...
Kahraman o orduyu seyret ki, bu tehdide güler!

Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
Alınır kala mı göğsündeki kat kat iman?

Hangi kuvvet onu, haşa, edecek kahrına ram?
Çünkü tesis-i ilahi o metin istihkam.

Sarılır, indirilir mevkii müstahkemler,
Beşerin azmini tevkif edemez suni beşer;

Bu göğüslerse Hudanın edebi serhaddi;
O benim suni bediim, onu çiğnetme dedi.

Asımın nesli... diyordum ya... nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek.

Şuheda gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...
O, rukü olmasa, dünyaya eğilmez başlar,

Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor!

Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer.

Ne büyüksün ki, kanın kurtarıyor Tevhidi...
Bedrin aslanları ancak, bu kadar şanlı idi.

Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
Gömelim gel seni tarihe desem, sığmazsın.

Herc ü merc ettiğin edvara da yetmez o kitab...
Seni ancak ebediyetler eder istiab.

Bu, taşındır diyerek Kabeyi diksem başına;
Ruhumun vayhini duysam da geçirsem taşına;

Sonra gök kubbeyi alsam da, rida namıyle;
Kanayan lahdine çeksem bütün ecramıyle;

Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan;
Yedi kandilli Süreyyayı uzatsan oradan;

Sen bu avizenin altında, bürünmüş kanına;
Uzanırken, gece mehtabı getirsem yanına,

Türbedarın gibi ta fecre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile avizeni lebriz etsem;

Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...
Yine bir şey yapabildim diyemem hatırına.

Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,
Şarkın en sevgili sultanını Salahaddin,

Kılıç Arslan gibi iclaline ettin hayran...
Sen ki, İslamı kuşatmış, boğuyorken hüsran,

O demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki, ruhunla beraber gezer ecramı adın;

Sen ki, sara gömülsen taşacaksın... Heyhat,
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihat...

Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber.


Ey Yolcu

Gitme, ey yolcu, beraber oturup ağlaşalım:
Elemim bir yüreğin kârı değil, paylaşalım:
Ne yapıp ye'simi kahreyleyeyim, bilmem ki?
Öyle dehşetli muhitimde dönen matem ki!..
Ah! Karşımda vatan namına bir kabristan
Yatıyor şimdi...Nasıl yerlere geçmez insan?
Şu mezarlar ki uzanmış gidiyor, ey yolcu,
Nereden başladı yükselmeye, bak, nerde ucu!
M. AKİF ERSOY

YAŞAMAK GÜZEL HAYATI YAŞAMAYA BAK

YAŞAMAK GÜZEL ÖLÜPTE ELİNE NE GEÇECEK
BOŞVER TAKMA KAFANA HİÇBİRŞEYİ
DÜNYA OLMASIN UMRUNDA
SEN HAYATINI YAŞAMAYA BAK
UNUT DERTLERİ KEDERLERİ
ÖNÜMDEKİ GÜZEL GÜNLERE BAK
BU DÜNYA SABIR DÜNYASI
SABRET Kİ RAHAT OLASIN
İNTİHAR ETMEYİ AKLINDAN ÇIKAR
İYİ GÜNLERİ DÜŞÜN
BU GÜNLER GEÇİCİ BÜŞRA
TAKMA KAFANA
HAYATI YAŞAMA BAK
BEN NE İNTİHARLAR EŞİĞİNDEN DÖNDÜM
KAFAMA KAÇ KERE SİLAH DOĞRUTTUM
SON ANDA VAZGEÇTİM
İYİDE VAZGEÇTİM
HAYATTA SENİN GİBİ GÜZELLER OLDUKÇA
BEN YAŞAMAYA BAKARIM
AYNAYA BAK ŞU GÜZELLİĞİNE Bİ BAK BÜŞRA
KİMİN İÇİN İNTİHAR EDECEKSİN KİM İÇİN HAYATINI SONA ERCEKSİN BÜŞRA KİMİN İÇİN.
DÜNYA YAŞAMAYA DEĞMEZ AMA
SENİ SEVEENLERİN İÇİN SENİ DÜŞÜNENLER İÇİN
BİRAZ OLSUN DEĞMEZMİ YAŞAMAK

BENDE BIKTIM DÜNYADAN
YETER ÇEKTİĞİM BU İNSANLARDAN
RAHAT BIRAKIN BENİ
BEN MUTLU YAŞAMAK İSTİYORUM
BENİ SEVENLER İÇİN
GÜZEL GÜNLER İÇİN
SEVDİKLERİM İÇİN İNTİHAR ETMEK İSTEMİYORUM
DERTSİZ İNSAN OLMAZ DERTDİN BİRİ BİTER BİRİ GELİR

UNUT BOŞVER
HAYATI YAŞAMA BAK
SEN BENİM GİBİ DÜŞÜN
ÖNÜMÜZDEKİ GÜZEL GÜNLERİ DÜŞÜN
HERŞEYİ UNUT
GEZEL GÜNLERE BAK BÜŞRA


Zavallı şeytan, bana ne
verebilirsin ki?
Yükseklere göz dikmiş insan
bilincini,
Senin gibiler kavrayabilir mi
hiç?
Sendeki gıda doyurmaz insanı,
Elindeki kızıl altın, cıva gibi,
Avucunun içinden akıp gider,
Senin kumar masalarında,
Kimse kazanmaz,
Daha sarılırken başkalarına bakar,
Göndereceğin kızlar,
Vereceğin itibarın Tanrısal
gururu,
Kuyruklu bir yıldız gibi,
Kayar gider;
Bunları mı sunacaksın?
Göster bana bakalım,
Koparılmadan çürüyen meyveyi,
Her gün yeniden yeşillenen ağacı!


Cevapla:

Nickin:

 Metin rengi:

 Metin büyüklüğü:
Tag leri kapat



Bütün konular: 11
Bütün postalar: 15
Bütün kullanıcılar: 36
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
 
 
 


Myspace Graphics
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol